Genel

Şeker Ameliyatı Nasıl Yapılır? Ameliyatın Risk Durumu Nedir?

Şeker Ameliyatı Nasıl Yapılır? Ameliyatın Risk Durumu Nedir?

Şeker Ameliyatı Nasıl Yapılır? Ameliyatın Risk Durumu Nedir?

   Şeker hastalığının cerrahi olarak tedavi edilebilmesi için emilimin bozulması ve mideye alınan besin miktarının kısıtlanması gerekmektedir. Her iki uygulamanın da ortaya çıkmasına sebep olan hastalık obezite olmakla birlikte günümüzün vebası olarak adlandırılan şeker hastalığına da ilgili yöntemleri revize ederek müdahale etmek mümkündür. Şeker hastalığı ameliyatları mide hacminin küçültülmesi şeklinde başlar. Ortalama olarak midenin yüzde yetmiş ile sekseni arasında kalan bir kısmı tamamen alınır. İşlevsiz hale getirilen mide hacminin mukozası aynı zamanda iştah hormonu da salgıladığından dolayı tüketilen besin miktarı çift taraflı olarak kısıtlanır. Hasta besinleri fiziki olarak depolayacak alan bulamadığı için çok az miktarda yemek yiyerek doyar. Aynı zamanda tokluk hissi de çok uzun süreler boyunca devam eder. Yazımızın devamında sizlere şeker ameliyatı hakkında bilinmesi gereken tüm detayları aktarmaya çalışacağım.

Şeker Ameliyatı Nasıl Yapılır?

   Şeker hastalığı ameliyatı hastanın durumuna göre değişen çeşitli yöntemlerle uygulanabilir. Eğer hastanın fazla kiloları söz konusu ise metabolik cerrahi yerine bariatrik cerrahi tercih edilir. Eğer tüm metabolizma sorunlarının temelinde şeker hastalığının yattığı düşünülüyorsa ileal interpozisyon veya transit bipartisyon ameliyatlarından birisi seçilir. Her iki yöntemin metotları benzer olmakla birlikte etki mekanizmaları farklıdır.
İleal interpozisyon ameliyatında insülin salgısını artıran bağırsak kısmının yiyecek ile olan teması öne çekilir. İnsülin hormonunu baskılayan kısım ise bağırsakların sonuna aktarılır. Bu yöntemde daha efektif bir emilim bozma işleminden bahsetmek mümkündür. Ayrıca on iki parmak bağırsağının bir kısmı dışarıda bırakıldığından dolayı çeşitli pankreas ve safra sıvılarının yiyeceklere teması da geciktirilir. Transit bipartisyon ameliyatında ise yiyeceklerin emiliminden ziyade bağırsağın akış şeması değiştirilir. İki farklı yol oluşturularak yiyeceklerin çok daha hızlı şekilde sindirilmesi sağlanır. Bu hem insülin salgısını artırır hem de vitamin – mineral eksikliklerini ortaya çıkarmaz.

Şeker Hastalığı Ameliyatı Nedir?

   Şeker hastalığının bilinen klasik tedavisi diyet, egzersiz ve ilaç kullanımı ile tedavi edilmektedir. Fakat bu yöntemlerle tedavi her zaman başarılı olmamakta ve tedavinin yetersiz kaldığı durumlarda şeker hastalığı maalesef vücuda çok büyük zararlar vermekte.  Hastaların diyetlerine uymadıklarında, kontrollerine düzenli bir şekilde gitmemeleri, ilaç ihtiyaçlarının sürekli değişiklik göstermesi gibi durumlarından dolayı hastaların sadece %5 ‘i 3 sene ve üzeri düzenli olarak diyet ve egzersizlerini uymaktadırlar. Bu şekilde baktığımızda maalesef klasik yöntemlerin iyileşmeye çözüm olmayacağı ve hastaların yeni arayışlarda olduğunu göreceğiz. Günümüzdeki tip 2 diyabet hastalığının en etkili çözümü metabolik cerrahidir. Diyabet hastalığının en büyük etkeni yeme alışkanlığıdır. Günümüzdeki yiyeceklerin çok kalorili ve işlenmiş olması aşırı yememize fakat doymamıza ve yememize rağmen ince bağırsaklarımızın yeterince uyarılmamasına ve insülin direncimizin artmasına neden olur. Metabolik  cerrahi, yediğimiz yemeğin miktarını azaltarak ve yemeklerin geçiş yollarını değiştirip, bazı hormonların aktif çalışmalarını sağlar ve diyabet sorununu ortan kaldırmayı sağlamaktadır. Bunu yaparken hastanın vitamin, mineral ve protein kalıcı eksiklik yaratmamaya özen gösterilmeli.

Diyabet Ameliyatı Kimler İçin Uygundur?

Metabolik cerrahi tüm diyabet türleri için uygun değildir. Tip I diyabete sahip olan hastalara bu ameliyatların etkisi yoktur. Metabolik cerrahi operasyonundan yararlanmak için vücudun az miktarda da olsa insülin üretmesi gerekmektedir. Bu anlamda insülin üretiminin olmadığı Tip I diyabette farklı tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.

Şeker hastalarının çoğunluğunu oluşturan Tip II diyabet hastaları ise metabolik cerrahi için en uygun adaylardır. Ancak tip 2 diyabet de olsa 10 yılı geçmiş şeker hastalarında pankreasta insülin üretimi de azalmış olabileceği için metabolik cerrahi öncesi kişide tip 2 diyabet de olsa pankreastaki insülin seviyesini ölçmek gerekir. Bunun için pankreasta insülin öncüsü olan C-peptit madde seviyesi kan tahlili ile bakılır.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre bu hastaların yaklaşık %90’ı aynı zamanda aşırı kiloludur. Hasta seçiminde vücut kitle indeksi de büyük önem taşımaktadır. Metabolik cerrahiden yararlanmak için hastaların vücut kitle indeksinin 35’in üzerinde olması gerekmektedir. Medikal Tip II diyabet tedavisine yanıt vermeyen ve kitle indeksi 30’un üzerinde olan hastalar da metabolik cerrahi operasyonu olabilmektedir.

Detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Diyabet Cerrahisi Nedir? Metabolik Cerrahi Nedir?
Şeker Ameliyatı Nasıl Yapılır? Ameliyatın Risk Durumu Nedir?

Şeker(Diyabet) Ameliyatı yapıldıktan sonra risk söz konusu mudur?

Tip 2 diyabetin ne kadar ilerlediği ve hangi organda ne kadar hasar verdiği iyi değerlendirilmelidir. Doktor bunun için hastanın hikâyesini iyi bilmeli ve durumunu iyi okumalıdır. Ekibi ile birlikte gerekli tahlil ve tetkikleri iyi analiz etmeli ve ona göre operasyona karar vermelidir. Tip 2 diyabetin bir hayli metabolik problemleri vardır. Ekip olarak bunlar riskleri ile tartışılır ve ona göre bir değerlendirme yapılarak operasyona karar verilir.

Tip 2 Şeker Ameliyatı Olanlar Nelere Dikkat Etmelidir?

Ameliyat sonrası her şey yolundaysa 1. Gün su içmeye başlayabilirler.2. ve 3. Gün sulu gıdalarla beslenmeye başlanmalıdır. Bir sorun olmadığı takdirde 3 veya 4. Gün hasta taburcu edilebilir.

Ameliyattan sonra ilk günler ağır şeyler kaldırmamalı. Bu kanama ve fıtık gibi durumlara sebep olabilir.

Ameliyat sonrasında hasta seyahat etmek isterse ve bu konuda endişesi olursa bu durumu doktoruna danışmalıdır. Toplu taşıma araçlarını kullanmadan kişisel aracı ile bu durumda herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.

Banyo yapmak için ameliyattan sonrası 1 gün beklenmesi gerekmektedir. Bunun sebebi karnınızın iç kısmında basınç meydana gelme riskidir. Göbek bölgesine darbe alınmamasına da dikkat edilmesi gerekir.

Ameliyat bittikten sonra hastane içinde kısa yürüyüşler yapılmalıdır. Dolaşımın düzelmesi ve komplikasyon gelişmemesi için harekat halinde bulunmak ve uzun süre hareketsiz kalmamak için önemlidir.

Dikkat edilmesi gereken en büyük etken ise kilo kontrolüdür. Şeker seviyesini bozacak şekilde beslenmekten kaçınılmalıdır. Aksi takdirde yeniden şeker hastalığına yakalanabilirisiniz.

Operasyon sonrası normal hayata geçebilmek için dokuların toparlanmasını beklemek gerekmektedir. Bu sebepten dolayı doktorunuza danışmalı ve muayeneden sonra normal hayatınıza geçmeniz daha doğrudur.

Şeker Hastalığı Ameliyatı Tip 1 Diyabet Hastalarına Uygulanabilir mi?

   Tip 1 şeker hastalığının metabolik cerrahi yöntemlerle ortadan kaldırılması gibi bir durum söz konusu değildir. Cerrahi olarak tedavi edilebilen ve her yer bulunan bilgileri kapsayan esas diyabet türü tip 2 diyabettir. Tip 1 diyabet, insülin rezervlerinin tamamen ortadan kalkmasına sebep olduğu için, metabolik cerrahi uygulansa bile insülin seviyesinin artırılması söz konusu değildir. Tip 1 diyabetin cerrahi olarak tedavi edilmesi günümüz şartlarında mümkün değildir. Mevcut cerrahi uygulamalar pankreas naklini ve beta hücre naklini içermektedir. Deneysel bazı çalışmalar da olmakla birlikte başarılı sonuçlar henüz elde edilmiş değildir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir